Yağ batırılmış transformatörler elektrik güç sistemleri içerisinde kritik ve uzun ömürlü varlıklardır. Bununla birlikte, tüm ekipmanlar gibi, sonuçta güvenilirlik ve güvenliği tehlikeye atabilecek yaşlanma süreçlerine maruz kalırlar. Yaşlanmanın proaktif tespiti, bilinçli bakım, yaşam uzatma planlaması ve yıkıcı arızaların önlenmesi için gereklidir.
Yaşlanmayı Neden Algılarsınız?
Yağa batırılmış bir transformatör içindeki birincil yalıtım malzemeleri, yalıtım yağı ve selüloz bazlı katı yalıtımdır (kağıt, baskı tahtası). Yaşlanma bu malzemeleri bozarak dielektrik mukavemetlerini ve mekanik bütünlüklerini azaltır. Kontrolsüz bozulma, yük kapasitesinin azalmasına, kısmi deşarjlara ve sonuçta dielektrik arızasına yol açabilir.
Anahtar Tespit Yöntemleri:
Yalıtım Yağı Analizi (Birincil Teşhis Sıvısı):
Çözünmüş Gaz Analizi (DGA): Bu, transformatör durum izlemenin temel taşıdır. Yalıtım malzemeleri termal ve elektriksel olarak bozundukça yağda çözünmüş karakteristik gazlar üretirler. Anahtar gazlar şunları içerir:
Hidrojen (H?): Kısmi deşarj veya termal arızaların genel göstergesi.
Metan (CH?), Etan (C?H?), Etilen (C?H?): Öncelikle yağın termal bozunmasını gösterir (sırasıyla düşük, orta, yüksek sıcaklık).
Asetilen (C?H?): Ark oluşumunun veya çok yüksek sıcaklıktaki termal arızaların güçlü göstergesi (> 700°C).
Karbon Monoksit (CO) ve Karbon Dioksit (CO?): Selüloz (kağıt) yalıtım bozulmasının, özellikle termal yaşlanmanın ve aşırı ısınmanın birincil göstergeleri. Yükselen CO/CO? seviyeler önemli yaşlanma belirteçleridir.
Furanik Bileşikler Analizi: Selüloz yalıtımının bozulması, furanlar (örneğin, 2-Furfuraldehit) adı verilen spesifik kimyasal bileşikler üretir. Yağdaki furan konsantrasyonunun ölçülmesi, kağıttaki polimerizasyon (DP) kaybının derecesinin, kalan mekanik ve dielektrik mukavemetiyle doğrudan ilişkili olan doğrudan, niceliksel bir değerlendirmesini sağlar.
Asitlik (Nötralizasyon Numarası): Hem yağın hem de selülozun yaşlanması asidik yan ürünler üretir. Artan asit sayısı hem yağın hem de kağıdın bozunmasını hızlandırarak bir geri besleme döngüsü oluşturur. Asitliğin izlenmesi çok önemlidir.
Nem İçeriği: Su, selüloz yaşlanmasının güçlü bir hızlandırıcısıdır ve dielektrik mukavemetini azaltır. Yağdaki nem seviyelerinin izlenmesi (ve katı yalıtımdaki seviyelerin tahmin edilmesi) hayati öneme sahiptir. Yaşlanma kağıdı ayrıca bağlı suyu da serbest bırakır.
Dielektrik Mukavemet / Arıza Gerilimi: Yağın elektriksel strese dayanma yeteneğini ölçer. Kirlenme ve yaşlanma yan ürünleri bu değeri düşürebilir.
Arayüz Gerginliği (IFT): Yağdaki polar kirletici maddelerin ve çözünebilir yaşlanma yan ürünlerinin varlığını ölçer. Azalan bir IFT, kontaminasyonu ve/veya gelişmiş yağ bozulmasını gösterir.
Elektrik Testleri:
Güç Faktörü / Dağılım Faktörü (Tan Delta): Yalıtım sistemindeki (yağ ve katı) dielektrik kayıplarını ölçer. Artan güç faktörü, iletkenliği artıran nem, kirlenme veya yaşlanan yan ürünler nedeniyle yalıtım kalitesinin bozulduğunu gösterir.
Sargı Direnci: Öncelikle temas sorunlarını tespit etmek için olsa da, zaman içindeki önemli değişiklikler bazen bozulmayla ilişkilendirilebilir.
Frekans Tepki Analizi (FRA): Öncelikle sarım yapısı içindeki mekanik deformasyonu (kayma, gevşeklik) tespit eder. Doğrudan bir kimyasal yaşlanma önlemi olmasa da şiddetli yaşlanma, potansiyel olarak FRA tarafından tespit edilebilecek mekanik bütünlüğü etkileyebilir.
Polarizasyon/Depolarizasyon Akımı (PDC) / Geri Kazanım Gerilimi Ölçümü (RVM): Bu gelişmiş dielektrik tepki teknikleri, furan analizini tamamlayarak selüloz yalıtımının nem içeriği ve yaşlanma durumu hakkında ayrıntılı bilgi sağlar.
Fiziksel Muayene ve Bakım Kayıtları:
Görsel Muayene (Mümkün olduğunda dahili): İç denetimler sırasında (örneğin, yağ işleminden sonra veya onarım için), çekirdeğin, sargıların ve yapısal elemanların doğrudan incelenmesi, kırılgan kağıt, çamur birikintileri, korozyon veya karbon takibi gibi yaşlanmanın fiziksel belirtilerini ortaya çıkarabilir.
Yağ Denetimi: Berraklık, renk (koyulaşma yaşlanmayı gösterebilir) ve tortu veya çamur varlığı açısından yağın görsel kontrolleri.
Yük Geçmişi: Geçmiş yükleme profillerinin, özellikle de aşırı yükleme dönemlerinin gözden geçirilmesi, yalıtımın yaşadığı termal stres için bağlam sağlar.
Çalışma Sıcaklığı Kayıtları: Sürekli yüksek çalışma sıcaklıkları, selülozun yaşlanma oranını önemli ölçüde hızlandırır.
Bütünleşik Bir Yaklaşım Esastır:
Tek bir test, yağa batırılmış bir transformatörün yaşlanma durumunun tam bir resmini sunmaz. Etkili tespit, duruma dayalı bir izleme stratejisine dayanır:
Temel Durum: Devreye alma veya büyük hizmet sonrasında kapsamlı testler yoluyla başlangıç değerlerini belirleyin.
Trend: Düzenli testler yapın (özellikle DGA, furanlar, nem, asitlik, güç faktörü) ve sonuçları zaman içinde analiz edin. Temel veya yerleşik eğilimlerden önemli sapmalar kritik yaşlanma göstergeleridir.
Korelasyon: Farklı testlerden elde edilen çapraz referans sonuçları. Örneğin yükselen CO/CO? ve yükselen furanlar selülozun bozulmasını güçlü bir şekilde doğrulamaktadır. Yüksek asitlik ile birlikte yüksek nem yaşlanmayı hızlandırır.
Uzman Analizi: Karmaşık veri setlerinin, özellikle DGA modellerinin ve birleşik sonuçların yorumlanması uzmanlık gerektirir. Endüstri standartları (IEC, IEEE, CIGRE) yönergeler sağlar ancak bağlam çok önemlidir.
Yağa batırılmış transformatörlerde yaşlanmanın tespit edilmesi, temel elektriksel teşhisler (güç faktörü, dielektrik tepki) ve bağlamsal veriler (yük, sıcaklık, denetimler) tarafından desteklenen düzenli, karmaşık yağ analizine (DGA, furanlar, nem, asitlik) odaklanan çok yönlü bir süreçtir. Operatörler, bu yöntemleri sistematik olarak uygulayarak ve trend haline getirerek varlıklarının durumunu doğru bir şekilde değerlendirebilir, bakımla ilgili bilinçli kararlar alabilir (yağ yenileme veya kurutma gibi), riski yönetebilir ve elektrik şebekesinin bu hayati bileşenlerinin kalan kullanım ömrünü optimize edebilir. Dikkatli izleme, yaşlanan yağa batırılmış transformatörlerin sürekli güvenilirliğini ve güvenliğini sağlamanın anahtarıdır.

中文简体








